FUKAHA-İ KİRAMIN NAKİLLERİNİN

HULASASI VE BA’ZI İZAHAT

 

         KERAHET VE İSAET

 

         (Hasen) de kerahat-ı tenzihiyyeden fazla bir kerahet yokdur diyor, çünkü isaetin manası fukaha arasında kerehati tenzihiyyeden fazla ve kerahet-i tahrimiyyeden eksik, bu ikisinin arasında bir kerahat manasında müstamel bir kelimedir. Biz, buna kerahat-i şedide tabir ediyoruz. (Hasen) bu kerahat-i şedideyi kaldırıyor. Yoksa kerahat-i tenzihiyyeyi nefyetmiyor. Dikkat etmelidir, yanlış anlamamalıdır, diyor (17) (İbni Abidin, C.1, Okuma bahsi) (Mener şerhi) nde isaet, kerahetten  ehvendir (hafiftir), diyor. (İbn-i Abidin) de bu iki sözü şöyle tevfik ediyor: kerahetten ağırdır diyen, kerahet-i tenzihiyyeden ağırdır demek istiyor. Kerahatten ehvendir diyen de kerahat-i tarimiyyeden ehvendir demek istiyor. Çünkü ibarelerininin altı, üstü bu manayı murad ettiklerini gösterip, duruyor.

         Şu halde (isaet), kerahat-i tenzihiyyeden ağır ve kerahat-i tahrimiyyeden hafif, bu ikisinin arasında bir kerahat manasında müstamel bir kelime olduğu tebeyyün etmiştir, diyor (18). (İbni Abidin, C. 1, S. 349 Okuma bahsi)

         O halde (Hasen) in sözünün manası, bir adam, farz namazda fatihadan sonra üç ayet okursa, kıraetin vacib miktarını okumuş sayılacağı için iyi yapmış olur ve kerahat-ı tenzihiyyeden fazla bir kerahat işlemiş olmaz demektir.